Site icon Şirket Haber

1930’da ortaya konuldu Kütahya Porselen 1970’te hayata geçirdi

1930’da ortaya konuldu Kütahya Porselen 1970’te hayata geçirdi

Kütahya’nın porselen üretimine uygun bir yer olduğuna ilişkin raporun tarihi 1930 

 

1930’da ortaya konuldu Kütahya Porselen 1970’te hayata geçirdi 

 

Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen Perakende Günleri birbirinden değerli markaların çalışmalarına, kuruluş, büyüme ve dünyaya açılma hikayelerine ev sahipliği yaptı. Keyifli, önemli, eğlenceli anların ve çalışma saatlerinin tanığı ürünlerin üreticisi Kütahya Porselen’in yola çıkış hikayesinde ise dikkat çekici bir detay ortaya çıktı.  

 

Kütahya Porselen Yönetim Kurulu Başkanı Sema Güral Sürmeli, “Atatürk tarafından yaptırılan bir araştırma Kütahya Bölgesi’nin porselen üretimine uygun bir yer olduğunu 1930’larda ortaya koymuş.  Hammadde, imkan ve çinicilikle biriken deneyim dolayısıyla ta 1930’larda ortaya konulan bu durumu biz ancak 1970’lerde hayata geçirebilmişiz. Keşke daha o tarihlerde başlanabilmiş olsaydı. Ama Kütahya Porselen 50 yılı aşkın deneyimi ile aslında çok yol kat etti, dünyada da ciddi bir şekilde köklendiğimizi söyleyebilirim” dedi. 

 

Türkiye’nin değerli markalarının bir araya geldiği Perakende Günleri, 2-3 Haziran tarihleri arasında Haliç Kongre Merkezi’nde gerçekleşti. Onlarca organizasyona ev sahipliği yapan etkinlikte markalar, kuruluşlarını büyüten ve dünyada söz sahibi olmalarını sağlayan projeleri, önemli yol ayrımlarını anlattı. “Perakende Çözümleri Sahnesinde” dinleyicilerle buluşan Kütahya Porselen Yönetim Kurulu Başkanı Sema Güral Sürmeli, “Değer Odaklı Üretim, Sürdürülebilirlik İnovasyon” üzerine bir konuşma yaptı. Arzum Yönetim Kurulu Başkanı Murat Kolbaşı’nın moderatörlüğünü yaptığı sahnenin ve panelin bir diğer konuğu ise Eti Gıda Yönetim Kurulu Başkanı A. Firuzhan Kanatlı idi.

 

“Keşke 1930’larda Kütahya’da böyle bir oluşum olsaydı” 

 

Kütahya Porselen Yönetim Kurulu Başkanı Sema Güral Sürmeli, kuruluş hikayelerini anlatırken doğdukları topraklara dair bir tespiti de katılımcılarla  paylaştı. Sema Güral Sürmeli, şunları kaydetti: “Biz Kütahya’da var olan bir şirketiz ve 50 yıllık bir geçmişi geride bırakıyoruz. Türkiye’de büyük ve köklü bir firma olduğumuzu düşünsek de dünya geneline baktığımızda bu anlamdaki rakiplerimiz 200 yıllık-300 yıllık geçmişe sahipler. Bizim de iyi yol aldığımızı, köklendiğimizi ve güçlendiğimizi düşünüyorum. Burada bizi destekleyen güçlü faktörler bulunuyor. Bunlardan ilki Kütahya’da olmamız. Bildiğiniz üzere Kütahya’nın çok önemli bir çinicilik geçmişi bulunuyor. Bu noktada Atatürk’ü anmadan geçmek istemiyorum.

Atatürk tarafından yaptırılan bir araştırma Kütahya Bölgesi’nin porselen üretimine uygun bir yer olduğunu 1930’larda ortaya koymuş.  Hammadde, imkan ve çinicilikle biriken deneyim dolayısıyla Kütahya’nın uygunluğu 1930’larda ortaya konuluyor, biz ancak bunu 1970’lerde hayata geçirebilmişiz. Keşke o rapor hazırlandığı zaman yani 1930’lu yıllarda Türkiye’de Kütahya’da böyle bir oluşum olsaydı da bizim geçmişimiz biraz daha köklü olabilseydi. Ama tabii ki hiçbir şey için geç kalmış değiliz, dünya trendlerini yakalayabildiğiniz zaman, teknolojiyi yakalayabildiğiniz zaman, bunu tasarımla destekleyebildiğiniz zaman aslında yılların çok da önemli olmadığını ve inandığınız değerlerin çok daha kolay yükselebileceğini görebiliyorsunuz.”

 

“İnsanların hayatları boyunca yanlarında olacak ürünleri üretebilmek çok güzel”

Marka olarak tasarım, inovasyon ve üretimdeki güçlerine vurgu yapan Sema Güral Sürmeli, şirketler için çok önemli olan bu üç kasın bir arada ve doğru bir şekilde çalıştırılmasının büyümeyi getirdiğine işaret etti.

Sema Güral Sürmeli, açıklamalarına şöyle devam etti: “Tasarımı, inavosyonu, çağın getirdiği ihtiyaçları barındıran ürünler üretiyoruz. Ben de her şeyden önce bir tasarımcıyım ve kendi markamız için tasarım yapabiliyor olmak benim için büyük bir şans ve avantaj. Bununla beraber hem ülke genelinde hem de dünya genelinde kendisini ispatlamış tasarımcılarla çalışıp ismimize değer katmaya çalışıyoruz ve tasarımlarımızla ödüller alıyoruz. Bunlar bizim için çok büyük heyecanlar. Bunun yanında biz her şeyden önce insanların günlük kullanım alanında var olmaya çalışan bir markayız. Porseleni insanlar bir kere alıyorlar. Hayatları boyunca onların yanında olabilecek ürünleri üretebilmek çok güzel.”

Exit mobile version