Mustafa Kemal Atatürk, Kurtuluş Savaşından sonra kurulan Türkiye Cumhuriyetinin çağdaş ve gelişime açık bir ülke konumuna getirilmesi için Atatürk İlkelerini çıkarmıştır. Bu ilkeler Türkiye’nin çağdaş yönünü belirleyen düşünceler ve fikirlerdir. Atatürk’ün çıkardığı ilkeler sayesinde devletimiz dış ülkeler tarafından büyük bir saygınlık kazanmıştır ve milletimizin bu büyük atılımından dolayı ülkemiz övgüyle bahsedilmiştir. Bu yazımızda atatürk ilkeleri nedir?, kısaca açıklamaları gibi bir çok şeyin cevabını bulmuş olacaksınız
Atatürk ilkeleri temel ve bütünleyici ilkeler olarak iki farklı başlık altında değerlendirilebilir. İlkeler, Atatürk’ün devlet anlayışını simgeleyen, tam bağımsızlık, ulus devlet, çağdaşlaşma ve ulusal egemenlik hedeflerinden doğmuştur.
Atatürk İlkeleri Nelerdir?
Atatürk ilkeleri, Cumhuriyet Halk Fırkası ilkeleri olarak ortaya çıkmış ve 1937’deki çıkarılan kanunla birlikte hukuken Türk ulusuna mal edilmiştir. Bu ilkelerin genel anlamı, çağdaş Türkiye fikri, ulusun egemenliği, bağımsız Türkiye Cumhuriyeti devletidir.
Temel Atatürk İlkeleri
- Milliyetçilik
- Cumhuriyetçilik
- Halkçılık
- Devletçilik
- Laiklik
- İnkılapçılık
Bütünleyici Atatürk İlkeleri
- Akılcılık
- Çağdaşlık
- Ulusal birlik
- Ulusal bağımsızlık
- Ulusal egemenlik
Atatürk İlkelerinin Kısaca Açıklamaları Nelerdir?
Milliyetçilik
Milliyetçilik kavramının temeli, milli mücadeleye dayanır. Türk milliyetçiliğinin ilelebet yaşaması ve sürmesi ilkesidir. Bu ilke ile kendisini Türk olarak gören herkes Türk olarak kabul edilir. Atatürk milliyetçiliği, ırkçılık karşıtı olmanın yanında, sınıfsal ayrımları ve mezhepsel farklılıkları reddeder.
Cumhuriyetçilik
Cumhuriyetçilik ilkesi, cumhuriyeti koruma, onu sevme ve yaşatma olarak değerlendirilir. Cumhuriyetçilik ilkesi sayesinde, tüm vatandaşlar kanun önünde aynı eşit haklara sahip oldular. Toplumsal ayrıcalık ve farklılıklar tamamen kaldırıldı. Kadınlara siyasi haklar tanındı, cumhuriyet ilan edildi.
Halkçılık
Devletin, milletin çıkarlarına ve yararına eşit olacak şekilde hizmet etmesi olarak değerlendirilebilir. Cumhuriyetçilik ile milliyetçilik ilkelerinin doğal sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Halkçılık ilkesine göre milli egemenlik esas alınır. Devlet, tüm işlerini ve faaliyetlerini halkın yararına olacak şekilde yapar. Halkın ekonomik refaha kavuşması için devlet tüm çalışmalarını yürütür. Kanun önünde her birey eşit sayılır.
Devletçilik
Devletçilik ilkesi, ülkenin gelişimi ve ilerlemesi için izlenmesi gereken yöntemlerin belirlenmesine dayanır. Karma ekonomi, 1. ve 2. ekonomik kalkınma programları bu yönde gerçekleşir. Birçok bankanın kurulması, kalkınma planları, demiryolları kurulması Devletçilik ilkesinin esasları arasındadır. O zamanın Türkiye’sinde Devletçilik ilkesi, ülkenin ekonomik politikası olarak bilinmektedir.
Laiklik
Laiklik, hukukun kurallarının dine değil, akıl ve bilime dayandırılması ilkesidir. Daha kısa bir tanımlamayla, din ile devlet işlerinin birbirinden ayrılmış olmasıdır. Laiklikte, din ve vicdan özgürlükleri devlet tarafından güvenceye alınır. Her türlü inanca saygılı olunmalıdır. Türk milletine yepyeni yaşam biçimleri sunularak, çağdaşlaşmanın önü tamamen açılmıştır. Laiklik ilkesine göre devlet, dinle değil bilim ve akılla yönetilir.
İnkılapçılık
İnkılapçılık ilkesinin temel amacı, çağın gerisinde olmama, yeniliklere ayak uydurma olarak tanımlanabilir. Atatürk inkılapçılık anlayışına göre, ihtiyaçları karşılamayan kurumların ortadan kaldırılıp, yerine yepyeni kurumların açılmasına dayanır. Atatürk’ün yapmış olduğu bütün inkılapları kapsar. Amaç, sürekli yenilik ve ilerlemedir.
Atatürk’ün temel ilkeleri akıl ve bilime dayanır. Hak ve özgürlüklerin genişletilmesi, insanların daha iyi yaşayabilmesi adına kabul edilmiş ilkelerden biridir.
Atatürk’ün Bütünleyici İlkeleri
Çağdaşlık
Ekonomik, fikir ve devlet bakımından ileri dünyayla aynı koşullarda olmaya dayanır. Çağdaş olma durumu olarak belirtilebilir.
Ulusal Birlik
Atatürk milliyetçiliğinin zorunlu sonucu olan ulusa birlik ilkesine göre millet ile ülke bölünmez bir bütündür.
Akılcılık
Bilimin geliştirilmesi, eğitimin yaygınlaştırılması ve Türk halkının ileri medeniyetler seviyesine getirilmesi akılcılık ilkesinin temelini oluşturur. Akılcılık, bilim ve aklın kurallarına dayanan ilkeye verilen isimdir.
Ulusal Egemenlik
Devleti yöneten gücün, herhangi bir kuruma, zümreye, aileye ait olmaması, diğer deyişle millete ait olması anlamına gelen ilke, ulusal egemenliktir. Ulusal egemenlik ilkesine göre, milletin gücünün önünde hiçbir şey bulunmaz. Millet istediği her şeyi yapabilme gücüne sahip olarak değerlendirilir. Kısacası, ulusun, yani milletin ülkeye egemen olması esasına dayanır.