slam İşbirliği Gençlik Forumu (ICYF), Balkan Gençlik Forumu sona erdi. 3 gün süren forum, “Balkanlar’da İş birliği ve Diyalog” gündemiyle, 90 uluslararası katılımcıyı bir araya getirdi.
Balkan Gençlik Forumu, 28 Eylül Salı günü, ICYF Başkanı Taha Ayhan, Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Üyesi Şefik Caferoviç ve İİT Kültür, Sosyal ve Aile İşleri Genel Müdürü Dr. Amina Obaid El-Hajri’nin konuşmalarıyla başladı. Açılış töreninde konuşan ICYF Başkanı Ayhan, tüm dünyada olduğu gibi, Balkanlar’da da diyalogun ne denli önemli olduğuna dikkat çekti. Yakın geçmişte birçok savaş ve çatışmalara sahne olan Balkanlar’da gençlerin iş birliği ve iletişim içinde olması için İslam İşbirliği Teşkilatı Gençlik Forumu’nun kendi üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmeye alıştığını ifade eden Ayhan, “Birçok genç şiddete maruz kalmakta. Dünyada 1,5 milyar insan savunmasız ve çatışmaların arasında yaşarken, 60 milyon insan zorla yerlerinden edilmiş durumda. Bunların yaklaşık yarısı ise 18 yaşın altındaki kişiler olarak kayıtlara geçti. Benzer sorunlarla Balkan gençliği de yüzleşmekte. Fakat bölgede barış, istikrar ve entegrasyonun gelişmesi adına Balkan gençliği büyük bir potansiyele sahip. Geçmişte yaşanan acıların tekrarlanmaması adına, bölgede yaşayan gençlerin arasındaki bağı güçlendirmek ve iletişimi artırmak durumundayız” şeklinde konuştu.
Açılış töreninde sunum yapan Bosna-Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Üyesi Caferoviç, ICYF’in düzenlediği bu organizasyondan ötürü duyduğu mutluluğu dile getirdi. Caferoviç, gençlerin bir araya gelmesi, iş birliği ve dayanışma halinde olmasının umut verici olduğunu ifade etti. Bölgede en önemli ülkelerden biri olan Bosna’da yaşanan siyasi, ekonomik ve sosyal sorunlara da değinen Caferoviç sözlerine şöyle devam ettİ: “İstikrar” kelimesi, politik sözlükte kulağa zor bir kelime olarak gelir. Aynı zamanda gençlerin ilgi ve hayallerinin de uzağında olan bu kelime, birçok gencimizin gelişmiş batı ülkelerine göç etmesine de neden olmaktadır. Balkanlarda henüz çözüme ulaşmamış birçok sorun ve etnik güvensizlikler bu göçlere neden oluyor. Tüm bu sorunlara rağmen, sağlıklı bir gelecek için diyalogdan başka çaremiz bulunmuyor.
Forumun ilk günü, içinde yaşadığımız sürekli değişen sosyo-politik atmosferin ve gençliğin nasıl ilerleyebileceğini ve gelişebileceğini tartışan “Balkan Gençliği: Fırsatlar, İhtiyaçlar ve Beklentilerin Haritası” başlıklı ilk panel gerçekleştirildi. Moderatörlüğünü Edinburgh Üniversitesi Öğr. Gör. Dr. Kholoud El-Ajarma’nın yaptığı ilk oturumda, savaş ve etnik çatışmaların gölgesinde çocukluğunu geçirmiş Balkan gençliğinin içinde bulunduğu durum ele alındı. Uluslararası Saraybosna Üniversitesi Öğr. Gör. Prof. Dr. Aliye Fatma Mataracı yaptığı sunumda Balkan gençlerinin nasıl bir hatırayla bugünlere geldiğine değindi. Mataracı, Saraybosna’da, 1992-1995 yılları arasında yaşanan savaş ve sonrasında çocukluğu geçen gençlerin hatıralarının sergilendiği bir müzeyi örnek gösterdi. Mataracı, yaşanan acıların tekrarlanmaması için, gençlerin önemli sorumluluklar üstlenebildiğini ifade etti. Mataracı verdiği örnekte, Saraybosna’da açılan “Savaş Çocukluğu Müzesi”nin, araştırmalarla, düzenlenen sergilerle ve eğitim çalışmalarıyla, aslında savaşların çocuklar üzerinde nasıl kötü bir etki bıraktığını ortaya koyan bir proje olduğunu aktardı. Müzede sergilenen oyuncakların, savaş döneminde çocukların aldığı yaraların, çektiği acıların birer sembolü olarak kaldığını ifade eden Mataracı, bu hatıralarla yaşayan Balkan gençliğinin, sorunların çözümü için daha fazla diyalogu benimsediğini ifade etti.
Forumun ikinci gününde, “Balkan Gençleri Arasında Diyalog ve İşbirliği İhtiyacı: Hükümetlerin ve Politikacıların Rolü” başlıklı oturum düzenlendi. Moderatörlüğünü Fatih Sultan Mehmet Üniversitesi Öğr. Gör. Dr. İsmail Yaylacı’nın gerçekleştirdiği oturumda, Zenica Üniversitesi Öğr. Gör. Doç. Dr. Sedad Dedic konuştu. Dedic, hukukun üstünlüğü, insan hakları ve farklılıklara saygı gibi birçok temel kuralların Balkan coğrafyasında resmi politikalarda eksik kaldığını hatırlattı. Gençlerden ümitli olduğunu ifade eden Dedic, “Komşularıyla nasıl iş birliği yapacakları konusunda iyi ve doğru bir anlayışa sahip olacaklar. Özellikle biz Müslümanlar olarak, hukukun üstünlüğünü, insan haklarını, farklılıklara saygı ve diyalogu daha fazla teşvik etmemiz gerekiyor” şeklinde konuştu. Oturumda söz alan Karadağ Boşnak Partisi Üyesi Saed Sahman da işsizlik konusuna değindi. Balkanlarda iyi yetişmiş gençlerin Batı Avrupa ülkelerine ya da ABD’ye göç ettiğini hatırlatan Sahman, “Bu gençlerin belli bir tecrübe edindikten sonra kendi ülkelerine geri dönmeleri için onları teşvik edici politikaların üretilmesi gerekiyor” şeklinde konuştu.
Panelin üçüncü oturumunda, “Balkan Gençlik STK’larının Gözünden Diyalog ve İşbirliği Beklentileri” konuları masaya yatırıldı. Birçok uzmanın ve kanaat önderlerinin söz aldığı oturumda, Balkan ülkelerinde farklı tecrübelere sahip gençler de söz aldı. Kendi kişisel tecrübelerini ve hikayelerini paylaşan panelistler, bölgede iletişimin zor ve kolay yanlarına değindiler.
Etkinliğin üçüncü ve son gününde ise “Balkan Gençliği ve Sürdürülebilir Kalkınma Gündemi” başlıklı dördüncü panel düzenlendi. Ardından kapanış ve Balkan gençlerinin forum boyunca katıldığı çalıştaylarla ürettikleri Balkan Gençlik Deklarasyonu okundu.
3 günlük çevrimiçi forum, Balkanlar ve İİT’nın faaliyette olduğu bölgelerden birçok genç lider ve aktivist, gençlerin barış, işbirliği ve kalkınmadaki rolü konusunda tüm tarafları etkili diyalog kurmaya çağırdı.