TÜRKÇİMENTO CEO’su Volkan Bozay Dünya Çevre Günü’nde açıkladı:
Çimento Sektörü Alternatif Yakıt Kullanımıyla Sera Gazı Azaltımı Sağlıyor
TÜRKÇİMENTO, sektörün son 5 yılda yaklaşık 1 milyon ton ömrünü tamamlamış lastiği alternatif yakıt olarak değerlendirmesiyle 865 bin ton sera gazının atmosfere salımını engellediğini açıkladı
Çimento sektörünün çatı Birliği TÜRKÇİMENTO, sürdürülebilir çevre için yapılan çalışmalar çerçevesinde çimento üretiminde ömrünü tamamlamış lastiklerin alternatif yakıt olarak kullanıldığını vurguladı. Çimento sektörü 2016 yılında 90 bin ton ömrünü tamamlamış lastiği alternatif yakıt olarak kullanırken, bu miktar 2020 yılında 283 bin bin tona yükseldi. Böylece sektör, 5 yılda toplam 901 bin ton lastiği yakıt olarak değerlendirdi.
5 Haziran Dünya Çevre Gününde TÜRKÇİMENTO CEO’su Volkan Bozay’ın, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Çimento sektörü olarak ömrünü tamamlamış lastikleri (ÖTL) fosil yakıt yerine alternatif yakıt olarak kullanıyor, böylece sera gazı azaltımı gerçekleştiriyoruz. Son 5 yılda ömrünü tamamlamış lastik kullanımı ile 865 bin ton karbondioksitin atmosfere salımını engelledik” dedi.
Bozay, yerli kaynaklardan yeterli miktarda ömrünü tamamlamış lastiklerin sağlanamadığı için kullanılan lastiklerin %67’sinin kırpılmış olarak yurt dışından ithal edildiğini, bu konuda yurt içindeki alternatif kaynakların kullanımın arttırılmasının önemini belirtti.
Çimento üretiminde sektörün tüm çalışmalarını Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan alınan izin ve lisanslar kapsamında yürüttüğünü belirterek Volkan Bozay, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Belirli kriterlere uygun olan endüstriyel ve evsel atıkları, alternatif hammadde veya alternatif yakıt olarak değere dönüştüren çimento sanayisi olarak ülkemizin atık yönetiminde profesyonel çözüm ortağıyız. Enerji değeri olan belirli atıklar başta ömrünü tamamlamış lastikler olmak üzere çimento fabrikalarına enerji sağlayan kömür ve petrol koku gibi yakıtlara alternatif olarak kullanılabiliyor. Farklı atıkların kullanılması ile sağlanacak çevresel ve ekonomik faydaların potansiyeline ilişkin çalışmamızın sonuçlarını da önümüzdeki günlerde paylaşacağız.”