Türkiye’nin en kapsamlı lider enerji platformu ICCI (Uluslararası Enerji ve Çevre Fuarı ve Konferansı) ve Türkiye Kojenerasyon Derneği tarafından gerçekleştirilen ICCI 2021 Dijital Konferansı kapsamındaki “Net-Sıfır Hedefi” oturumlarında enerji alanında neler yapılması gerektiği irdelendi ve beklentiler dile getirildi.
İki gün boyunca devam eden ICCI 2021 Dijital Konferansı kapsamındaki “Net-Sıfır Hedefi” oturumları; T.C. Ticaret Bakanlığı, Türkiye Elektrik Sanayi Birliği (TESA), Türkiye Kojenerasyon Derneği, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) ve Akdeniz Enerji Gözlemevi’nden (OME) uzmanların yanı sıra çeşitli üniversitelerden ve alanında öne çıkan firmalardan yetkililerin katılımıyla gerçekleşti. Oturumlarda 4 ana başlıkta, ‘2050 Net Zero Hedefinde Doğal Gazın Rolü’, ‘Emisyon Azaltım Sertifikaları ve Karbon Kredisi Ticareti’, ‘AB’nin Yeşil Mutabakat ve Sınırda Karbon Vergisi’ ve ‘Enerjide Yeni Oyuncu; Hidrojen’ konuları ele alındı.
2030 yılına kadar sera gazı emisyonlarını en az yüzde 55 oranında azaltma, 2050 yılına kadar karbon nötr, 2050’ye kadar yüzde 100 yenilenebilir ve 2053’e kadar da sıfır emisyon dönüşümü için yenilenebilir enerji kaynaklarında rekabetin artırılması gerektiğinin altı çizildi. Bu kapsamda yerli tasarım rüzgâr türbinleri ve rüzgar enerji santralleri için daha fazla çalışma başlatılmasının gerekliliği aktarıldı.
KARBON DÜZENLEMESİ ICCI’da KONUŞULDU
Avrupa Yeşil Mutabakatı sonrasında Şubat 2020’den itibaren Türkiye’nin de harekete geçtiği, ama daha yapılması gerekenlerin olduğu belirtildi. Konuyla ilgili rakamlar şu şekilde açıklandı; “Son verilere göre Türkiye’nin toplam ihracatının yüzde 40’ndan fazlası AB’ye yapılıyor. Şimdilik ihracatımızda sınırda karbon düzenlenmesi uygulanacak -elektriği ayrı tutarak- 4 sektörün rakamları değerlendirildiğinde; demir çelik, çimento, gübre ve alüminyumda AB’ye 5 milyar dolarlık doğrudan ihracat söz konusu. Bunun emisyon karşılığı 19 milyon ton ve emisyon maliyet karşılığı da 950 milyon Avro. Bu da sınırda karbon düzenlemesine başladığımız zaman Türkiye’deki ihracatçıların yıllık ortalama 950 milyon avro civarında ilave maliyet ile karşı karşıya kalmaması anlamına geliyor.”
Şu anda emisyon ticareti sistemine yönelik bir yönetmeliğin olduğu ama ilave maliyetlerle karşılaşılmaması için AB ile uyumlu hale getirilmesi gerektiğinin altı çizildi. Ayrıca, elektrik yoğun olan ve ABD’ye ihracat yapan sektörlerin yenilebilir enerjiyi devreye alma yaklaşımlarının artacağı aktarıldı. Bundan sonra konuşulanın net 0 olacağı, hem sınırda karbon vergisi düzenlemesi hem de Cumhurbaşkanımızın açıkladığı 2053 net 0 hedefi ile uyumlu olması açısından düşük karbon politikasına bağlı kalınmasının ve verimlilik artırıcı çalışmaların yapılmasının büyük önem taşıdığı konuşuldu.