Türkiye’nin petrolü madenlerdir. Dünyadaki 90 çeşit madenin 77 tanesi ülkemizde bulunuyor. Dünya metal maden rezervlerinin yüzde 0.4’ü, endüstriyel ham madde rezervlerinin yüzde 2.5’i, kömür rezervlerinin yüzde 1.0’i ve jeotermal potansiyelinin yüzde 0.8’ine sahibiz.
“Sürdürülebilir Madencilik” mottosuyla, “İnadına üretim, inadına ihracat” sloganıyla üretmeye ve ihraç etmeye devam edeceğiz.
Covid-19 virüsü en büyük ihraç pazarımız Çin’de ortaya çıktığı için pandemiden en çok etkilenen sektörlerin başında gelmemize rağmen 2020 yılında, 4,3 milyar dolar döviz kazandırdık.
4,3 milyar dolar ihracata ek olarak, ülke ekonomisine tüm sektörlere de hammadde sağlayan bir sektör olduğumuz için iç pazarla birlikte 40 milyar dolarlık bir değer oluşturarak ülke ekonomisine GSYİH’nın yüzde 5’i oranında katkı sağladık.
Sağladığımız ekonomik büyüklüğün yüzde 90’dan fazlası yerli girdiden oluşuyor, yani katma değeri ülkemize kalıyor. Türkiye’de yaşayan 83 milyon insanın sahibi olduğu madenlerin kiracısı olduklarının bilinciyle hareket ediyoruz.
Türkiye’nin en önemli öz kaynaklarından biri olan madenleri, 150 bin kişilik madenci ordusuyla yeryüzüne çıkarıp, “Sürdürülebilir Madencilik” mottosuyla ekonomiye kazandırırken, 2 milyon insanımızın madencilik sektöründen geçinmesini sağlarken, sadece 83 milyon insanımıza değil, 8 milyarlık dünya insanlarının hayatlarının kolaylaştırılmasına katkı sağlıyoruz. Bu çerçevede de 2020 yılında 200 ülke ve serbest bölgeye Türk madenlerinin ihracatını gerçekleştirdik.
Yine 2020 yılında Fiziksel organizasyon yapamadığımız için tüm etkinliklerimizi online platformlar üzerinden gerçekleştirdik. URGE doğaltaş kümelerimizde yer alan firmalarımıza gerçekleştirdiğimiz dijital eğitim yanı sıra, 2020 yılı Kasım ayında Vietnam’a yönelik sanal sektörel doğaltaş ticaret heyetini, Şubat 2021’de ise Ortadoğu ülkelerine yönelik sanal sektör doğaltaş ticaret heyetini organize ettik.
Türkiye’nin maden sektöründeki rekabet gücünü artırıp, madenlerden aldığı verimi yükseltebilmesi için iyi yetişmiş nitelikli mühendislere ihtiyacımız var. Bu amaçla da Maden Sektör Kurulu (EMİB, İMİB ve BAİB) olarak YÖK ile imzaladığımız protokol çerçevesinde 2020-2021 yılında maden mühendisliği, jeoloji mühendisliği ve cevher hazırlama mühendisliği seçen ve belirli bir sıralamada olan öğrencilere burs vermeye başladık.
Türkiye’nin başarılı 80 bin öğrencisinden 146’sı ilk 5 tercihini bu bölümlerden yana kullandı ve yerleşti. Bu öğrencilere asgari ücrete varan miktarlarda burs almaya hak kazandı. Aramıza yeni katılan bu öğrencilerimizin, gençlerimizin sektörlerimiz adına en donanımlı şekilde bölümlerinden mezun olmalarını sağlayıp fabrikalarımızda, kendi açacakları fabrikalarda ya da işletmelerde başlattığımız bu reform hareketini hızlandırmalarını umut ediyoruz.
Pandemi sürecinde devlet tarafından yapılan birçok yapılandırmalardan yararlandık. Bildiğiniz üzere 2020 yılında Mart ayı içerisinde Birliğimizin de girişimleri sonucunda Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından madencilik sektörünün ekonomik istikrar kalkanı tedbirleri kapsamına alınmasını sağladık.
Diğer taraftan Türk Eximbank’tan alınan kredilerin vadelerinin uzatılmasına ilişkin taleplerle ilgili üyelerimiz ve Eximbank arasında köprü görevi gördük. Diğer madencilik kurumları ve tüm Sivil Toplum Kuruluşlarımız ile tek ses olmamızın gücünü bu kurumlardan istediğimiz taleplerde hissediyoruz. Çoğunluk bir kararda birleştiği zaman bu oy birliğine dönüşüyor ve inanılmaz bir sinerji yaratıyoruz.
Avrupa Birliği’nin Türkiye Cumhuriyeti Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile birlikte yürüttüğü projeler kapsamında “Madenlerde İş Sağlığı ve Güvenliğini Geliştirme Projesi” başvurusu kabul edilerek resmi onay aldı ve şu an proje faaliyetlerine hız kesmeden devam ediyoruz. Aralık ayında sözleşmesini imzaladığımız bu proje ile madenlerde gerçekleşen iş kazalarını önemli ölçüde engelleyebileceğini düşünüyoruz.
2021 yılı Ocak- Haziran dönemine baktığımızda ise toplam maden ihracatımız bir önceki senenin aynı dönemine göre yüzde 52 artışla 2,8 milyar dolar olarak gerçekleşti. Bu artışın en büyük sebebi metalik cevherler ve doğaltaş ihracatımızda meydana gelen artıştan kaynaklanmaktadır.
Bildiğiniz üzere 2020 yılının ilk yarısında ihracatımız neredeyse durma noktasına gelmişti. Anca tüm dünyada da normalleşme sürecinin başlamasıyla ihracatımız tekrardan yakalamış olduğu artış trendine geri döndü.
Bu dönemde metalik cevherlerde; demir cevheri başta olmak üzere kurşun bakır, çinko, krom ; endüstriyel hammaddelerde feldspat, doğaltaş ürünlerinde ise hem blok hem işlenmiş doğaltaş ürünlerimiz artıyor.
İsteyene işlenmiş ürün, isteyene blok mermer satıyoruz. Türkiye’nin zengin renk ve desen zenginliği bizi dünya pazarlarında avantajlı kılıyor. Konteyner bulma sıkıntısına ve navlun fiyatlarındaki artışa rağmen başarılı bir yıl geçiriyoruz. Doğaltaş için 2021 yılı sonu için belirlediğimiz 2 milyar dolar hedefine emin adımlarla ilerliyoruz.
Bildiğiniz üzere Dünyada madencilik sektöründe 20 milyar dolarlık bir pazar var. Bu pazardan payımızı artırmak, sadece daha çok ürün satmakla mümkün değil. Bunun yanında katma değerli ürün satmamız lazım. Bunun içinde gece gündüz çalışıyoruz.