Birleşik Krallık’ta yapılan Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (UNFCCC) 26’ncı Taraflar Konferansı (COP26) kapsamında 8 Kasım’da “Temiz Nükleer Enerji Günü” düzenlendi.
Rusya Federasyonu pavyonunda, Rusya Devlet Atom Enerjisi Kurumu Rosatom’un desteğiyle gerçekleştirilen özel “Temiz Nükleer Enerji Günü” programının ana konusunu, iklim değişikliğiyle mücadelede ve BM’nin sürdürülebilir kalkınma hedeflerinin uygulanmasında nükleer enerjinin rolü oluşturdu.
Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Başkanı Rafael Grossi, video mesaj aracılığıyla yaptığı açıklamada, temiz ve güvenilir bir enerji kaynağı olan nükleer enerjinin karbonsuzlaştırmaya olan önemli katkısına dikkati çekti.
Günün en önemli etkinliği, “Nükleer enerjinin hem küresel hem de ulusal karbon nötr hedeflerine ulaşmadaki önemi” konulu bir panelin düzenlenmesi oldu. Panele, Rosatom’un Birinci Genel Müdür Yardımcısı ve Kalkınma ve Uluslararası İş Direktörü Kirill Komarov, Dünya Nükleer Birliği Genel Müdürü Sama Bilbao-y-Leon, Rolls Royce SMR CEO’su Tom Samson ile Fransa Elektrik Şirketi EDF’nin Sürdürülebilir Kalkınma Direktörü Carine de Boissezon da dahil olmak üzere önde gelen nükleer enerji şirketleri ve kuruluşlarının temsilcileri katıldı.
Kirill Komarov konuşmasında, ülkelerin atomun barışçıl kullanımını benimseme nedenlerinden söz ederek, “Dünyadaki büyük ekonomilerin çoğu, nükleeri geliştirme kararı aldı. Bunun iki nedeni var. Birincisi, nükleer enerjinin, yenilenebilir enerji kaynaklarıyla karşılaştırıldığında dahi en düşük CO2 emisyonuna sahip enerji kaynağı olması. İkincisi, nükleer enerjinin çok güvenilir ve sürdürülebilir bir enerji kaynağı olmasıdır” diye konuştu.
Komarov, son birkaç yılda nükleer sanayiinin uzun yol kat ettiğine dikkati çekerek şunları söyledi: “Burada, COP26’da nükleer hakkında konuşuyor olmamız çok olumlu bir gelişme. Yalnızca 5 yıl önce Fas’ta düzenlenen COP22’de nükleerden bahsetmek çok zordu.”
Bu yıl nükleer finans konularının ele alınmasının önemini vurgulan Bilbao y León da konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “Nükleer projeler için finansman sağlamak kesinlikle hayati önem taşıyor. Nükleer teknolojinin tüm bu Çevresel, Sosyal ve Kurumsal Yönetişim (ESG) ve iklim değişikliği çabalarıyla ne kadar uyumlu olduğunu anlamak için tüm farklı ESG finansman girişimlerinin haritasını çıkarmaya çalışıyoruz.”
Rosatom’un İnsan Kaynaklarından Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Tatyana Terentyeva, da ‘Nükleer Sektör için Kapsayıcı İnsan Kaynakları Stratejileri: Dengeli Çeşitlilik’ adlı bir oturumda yaptığı konuşmada, Rosatom’un personelini geliştirme, uluslararası akademik girişimleri hayata geçirme, genç uzmanları cezbetme, destekleme ve BM Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerine ulaşmanın ayrılmaz bir parçası olan tüm çalışanlar için eşit fırsatlar sağlama çabalarının altını çizdi. Tatyana Terentyeva şunları söyledi: “Nükleer teknolojinin iklim gündemi üzerindeki etkisi, gençler için son derece önemli olan sektöre en iyi işgücünü çekmemizi sağlıyor. Artık COP26’da küresel tartışmalarda gençlerin sesini duyabiliyoruz. Biz, işveren olarak her çalışanın çıkarını gözetmeye çabalıyoruz. Dolaysıyla en önemli kurumsal hedeflerimizden biri, eşit fırsatlar sağlamak ve çalışanlarımızın her biri için uzun vadeli profesyonel gelişimi garanti etmektir.”
Rosatom’un Uluslararası Ticaret Departmanı Genel Müdürü Boris Arseev de, “Enerji dışı nükleer çözümlerin BM’nin sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşma ve küresel gıda sorununun çözümüne katkısı” konulu bir tartışmaya katıldı. Arseev şunları söyledi: “Her yıl insanlar yaklaşık 1,3 milyar ton gıdayı çöpe atıyor. Aslında bu, dünyadaki gıda üretiminin üçte biri anlamına geliyor. Gıda ışınlaması, zarar veren bakteri ve virüslerin %99’unu yok ederek gıda maddelerinin raf ömrünü iki ila on kat artırıyor.”
Temiz Nükleer Enerji Günü katılımcılarına, Leningrad ve Beloyarsk nükleer santrallerini sanal olarak gezme ve bu önemli Rus nükleer tesislerinin içini kendi gözleriyle görme fırsatı da buldu. Beloyarsk Nükleer Santrali turunun bir parçası olarak katılımcılar, Rosatom’un nükleer döngüyü kapatma yaklaşımlarını anlamış oldu. Her iki gezi de, Rusya Federasyonu’nun COP26’daki pavyonunda ve çevrimiçi platformda gerçekleştirildi. Programda ayrıca, farklı ülkelerden sıradan kişilerin hikayeleri aracılığıyla BM sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmak için nükleer teknolojilerin önemini vurgulayan Rosatom’un “İnsanlık İçin Atom” adlı eğitim projesine ilişkin video gösterimleri de yer aldı.
Güney Afrika’daki Witwatersrand Üniversitesi Radyasyon ve Sağlık Fiziği Bölümü Başkanı James Larkin ise, Güney Afrika’da kaçak gergedan avıyla radyasyon teknolojisi kullanarak yapılan mücadeleye yönelik, Rosatom’un desteğiyle bir grup uluslararası bilim insanı tarafından uygulanan Rhisotope projesinin başarıyla tamamlanan ilk aşamasını anlattı.